بدین وسیله از تمامی رفقای که در ترکیه هستند بخصوص رفقای که در آنکارا و استانبول حضور دارند می خواهیم کمک کنند و این نامه را به همه ی سندیکا های کارگری ترکیه برسانند . و لازم است پس از رساندن نامه فوق به هر کدام از سندیکا های ترکیه از طریق ایمیل freeshahrookh@gmail.com کمیته حمایت از شاهرخ زمانی به ما اطلاع بدهند. قبلا" صمیمانه تشکر می کنیم.
Bütün işçi örgütleri, sendikalar, Mısır,
Tunus, Türkiye, Avustralya, Rusya, Kanada, Japonya ve diğer
ülkelerin işçi
sendikalarına…
Sendikacı Arkadaşlarım!
Ben ve tutuklu işçi arkadaşlarımın İran İslam
Cumhuriyeti’nin cehennemi andıran cezaevlerinden gönderdiğimiz içten
selamlarımızı kabul edin.
Ben Şahruh Zamani, Boyacılar Sendikası’nın
başkanıyım ve Komite-i Peygiri-i İcadi Teşekkülhayi Karigeri üyesiyim. Benim
gibi onlarca işçinin tek suçu sendika kurmak ve protesto etme hakkımızı
kullanmak yani kanuni haklarımızı istemektir. İşçi düşmanı İslamcı hükümet bu
kanuni haklarımızı istediğimiz için bizi uzun yıllar hapse mahkûm ediyor, bize
fiziki ve manevi işkenceler yapıyor. Bu hükümet birkaç milyarder mollanın ve
generalin çıkarlarına hizmet ediyor. Bu uğurda bizleri hapse atmakta, elli
milyonluk bir işçi sınıfını köleler gibi sömürmektedir. Kanuni haklarımızı
talep ettiğimizde bizlere şiddetle baskı yapmaktadır. Örneğin, bütün komiteler,
bütün kurucu heyetler, işçi örgütleri, Otobüs Şoförleri Sendikası, Boyacılar
Sendikası, Şeker İşçileri Sendikası, Komite-i Peygiri, Komite-i Hemahengi ve
bütün işçi örgütleri devletin büyük baskısı altındadır.
İşçilere yapılan haksızlıklar gün be gün
artmaktadır; işçilerin ücretleri yoksulluk sınırının dörtte birine düşmüştür. Tüm
devlet işletmeleri, okullar ve dahi üniversiteler, sağlık hizmetleri, ulaşım ve
tüm belediye hizmetleri özelleştirilmektedir. Özelleştirmelerdeki amaç, devlet
yetkililerinin yakınlarına çıkar sağlamaktır. İşçilerin iş güvencesi tamamen
ortadan kaldırılmıştır. Bunu şöyle anlatabilirim: İki çeşit iş sözleşmesi
vardır. Biri üç aylık, altı aylık ve bir yıllık olan geçici iş sözleşmesi;
diğeri ise cebren işçiye boş kağıda imza attırmak suretiyle düzenlenen
sözleşmedir. Bu sözleşmeler işçi sınıfının zararına, kapitalist sınıfın
yararına düzenlenmektedir. Sosyal güvenceler işçilerin aleyhine kaldırılmıştır.
İş kanunu “işten atma” kanununa dönüştürülmüş yani işçinin işinde kalmaması
için her türlü yasal düzenleme yapılmıştır. Gümrük vergilerini kaldırdılar, kalitesiz
malları petrol dolarlarıyla takas edip İran’a doldurdular. Bununla üretimi
gerilettiler, işsizliği arttırdılar. Fabrikalarda işçilerin sürekli olarak
işlerine son verilmesi diğer işçileri de tedirgin etmekte, endişe içinde
bırakmaktadır. Bunlar devlet ajanlarının açık destekçilerinin ve Haneyi Kariger’in
(devlete bağlı işçi örgütü) eliyle yapılmaktadır. Üretim, dağıtım ve tüketim
kooperatifleri bunların eliyle yağmalanmaktadır.
Tüm bunları protesto edenlere, iş bırakanlara,
petrol rafinerilerinde, otomotiv fabrikalarında, örneğin İran Hoodro’da,
barbarca baskılar ve hatta katliamlar yaptılar. Aslında tüm bunlar hükümetin
işçilerden ne kadar korktuğunu göstermektedir.
Sendikacı arkadaşlarım! İran İslam Cumhuriyeti
çok uluslu emperyalist şirketlerin hem acentesi hem de ortağıdır. Buna göre
İslamcı hükümet, IMF ve Dünya Bankası’nın planlarını, siyasetini yürütmektedir.
Bu dünya kapitalizminin sistematik baskısı karşısında İran işçileri dünya işçi
ordusunun bir taburudur! Bilmeliyiz ki, diğer işçilerle sorunlarımız aynıdır.
Dünya işçi cephesini kurmalıyız ve bunun esasları da, işçilerin siyasi ve
ekonomik isteklerinden oluşmalıdır. İşçiler işçi birliği cephesini kurarak
düşman karşısında hazırlıklı olmalıdır.
İşçi bacılar, kardeşler! İslamcı hükümet dünya
kapitalist sınıfına hizmet etmektedir ve ILO’nun üyesidir. Ama onun yasalarına
uymadığı gibi kendi yasalarına da uymamaktadır. Örneğin iş kanunu ve anayasanın
26. faslı işçilere örgütlenme hakkı tanımasına rağmen buna izin verilmiyor.
İşçileri yakalayıp, onları avukatsız, hukuksuz, tek başlarına bırakarak keyfi
bir biçimde yargılıyor, haklarını savunmaktan alıkoyuyor, sözümona mahkemelerde taraflı hakimler Vizarat-ı
İttilaat (İran İslami İstihbarat Servisi) emriyle uzun yıllar hapis cezası
veriyor.
Ben Şahruh Zamani 11 yıl, öğretmen Resul
Budagi 6 yıl, fabrika işçisi Behnam İbrahimzade 5 yıl, Otobüs Şoförleri
Sendikası yöneticilerinden Rıza Şahabi 6 yıl, İnşaat işçisi Muhammed Cerrahi 5
yıl, inşaat işçisi Bedram Nasrullahi 3 yıl … ceza aldık. Sendika kuran işçiler
işten atılıyor, polis takibine alınıyor, zindanlara kapatılıyor. Devlet böyle
yapıyor ki, başka işçi örgütleri, işçi liderleri ortaya çıkmasın, işçiler güç
kazanmasın, aç kalsın, işsiz kalsın ve böylelikle de kapitalist sınıfa daha
fazla para kazandırsın.
Biz mahkûm işçiler, sizlere Goherdeşt
Cezaevinden sesleniyoruz. Dünya işçi örgütlerinden, özellikle de Ortadoğu
ülkelerindekilerden, Asya ülkelerindekilerden ve Avrupa ülkelerindekilerden
işçi düşmanı hükümetlerin karşısında (mesela İran İslam Cumhuriyeti) durmak
için sınıf bilincini ve mücadeleyi yükseltmesini istiyoruz. Her koşul altında
dünya işçileriyle dayanışma içinde olun ve bu mücadelede bize güç katın!
Çözüm birleşmekten ve örgütlenmekten
geçmektedir.
Dünyanın bütün işçileri birleşin!
Şahruh Zamani, Goherdeşt Cezaevi, İran.
07. 01.2013
هیچ نظری موجود نیست:
ارسال یک نظر